Efe
Kimse bilmiyor; senin sol tarafını seviyorum.. Kimse bilmiyor; hırçın halinle mücadelemi..
bOz
Kimse bilmiyor; senin sol tarafını seviyorum.. Kimse bilmiyor; hırçın halinle mücadelemi..
Bazi bosluklar var yaşamda ve o bosluklarda zaman yok.
Bu ahkam kesmek icin soylenmis bir soylem değil ama bunu izah etmek için kelam erbabi olmak lazim. Bu ilk anda yapistirma bir soz gibi ama anlamli.
Düş-ülen yerdeki hareket ≠ var oldugun arazideki hareket
Duygular gözlemlendiğinde veya gözlenme olasılığı olduğunda biçim değiştirirer. Duyguları ve degişimlerini ifade etmenin kısıtı lügattır. Gülmek dilimizde sadece gülmeyi tariflerken, bilinç’in mikro evreninde tariflenemez. En zayıf duygunu kaç kelimeyle kendine ifade edebilirsin? İzah çabanla kaç cümlene duygunu sığdırabilirsin? Lezzetinin melodisi, hazzının rengi, gözlerinin kokusu..içim sen.
Rakımın ilk yudumu, en uzun gölgem, öz sıcaklığım. Kokusu bal gözleriyle zamanı yavaşlatan kahramanim. Sihirli bir gün...
Yap-boz’ dan oluşmuş çizgi bedenim, kesik kesik hareketlerimle arkandan yavaşça beline sarıldım. Beni bekler gibiydin, göz ucuyla bile bakmadın, hiç yadırgamadın. Gökyüzü açık kahve, eskiz cisimlerin tüm hatları siyahtı. Sokak lambasının çizgileri, dağınık kısa saçlarını aydınlatıyordu. Üstünde çicekli elbisen, içinde martılar uçuşuyordu. Ayaklarının biri diğerinin önünde çok ama çok güzel duruyordun. Kokunu alabilmem için boynunu hafifçe yukarı kaldırdın. Kıvırcık kafamı yarı kapanmış gözlerimle, üç-dört çizgiyle çizilmiş girdabımız içerisinde boynuna yaklaştırdım, rengarenk öptüm. Gözlerini koklayarak kafamı kafana yasladım. Saçlarının yağmur kokusu icime esiyordu. Kokunu aldıkça çizgilerim azalıyor, çizerim beni daha güzel çiziyordu. Beline sardığım ellerimin üzerine sol elini koydun, sağ elinle yüzümü şefkatlice sevmeye başladın. Yüzünü bana doğru çevirirken kafamı kendine doğru güçlüce çektin. Utangaç değildin. Belli belirsiz, özü anason gölgelerimiz birbirine karışmıştı. Sen, bensin… Dünya üzerimizde, senin konuşma balonunun içerisinde iki nemli kelime belirdi. 'sen,bensin..."
Read more...Kar yagmasini hayal ettiğim taburede, Piç ve çaresiz bekledim. Siktiğimin kapısından bir türlü girmedin...
Read more...Vefasızlığın sonundaki 'sız' veya 'sızlık', yokluk veya yoksunluktan çok, içinde barındırdığı, içimizde bıraktığı 'sızı' ile can yakıcı...
Neyse,
Yapamayanım ben biliyorsun.
Odamın ışığını yakamadım,
Tavsiye ettiğin şarkıyı değiştiremeden,
dinledim durdum.
Neyse,
Sen benim tetiğim,
bit yeniğim,
ateşleyenimsin.
Sonra,
İçimi çektim,
kokunu duymuş gibi oldum.
Kadehime dadanıp,
tadını şaraptan almış gibi yaptım.
Sonra,
Kalakaldım...
Kanım bozuk benim, Ruhumla yaşamımı eşzamanlayamıyorum.. Kimyamla bir türlü başedemiyor, yoz ve kendinden yılmış biri olarak korkuyorum...
Read more...Düşler, yetişkin topraklarinda yan etkili, cok kırılgan. Kabullenmek izah edilemez, anlamsız bir yetenek. Yalnızlık içten,keyifli bir muafiyet... Ne arzu ederdin, nedir beklentin? Naifce gizlediğin nelerin var? Bunlar yalanların mı dersin? Peki, Cevap verecek bir tedavin yoksa, İz bırakır mı dersin?
Read more...zamani gecti,
yagmasi gereken yagmur yagmadi..
cakil taslarina benzettigim bulut,
yavas yavas gozden kayboldu.
seni ozleten yildiz 3 kere kaydi...
izini bulmam icin attigin sekerler butun gece parladi.
Hayatimda standart, bir yurtdışı uçuşumda yanıma yaşlı bir Fransız oturdu. Adam bana Fransizca birseyler anlatmaya calisiyor. İlk basta yardimci olabilecegimi dusundum cunku insanlık o an ölmemisti. Dağıtılan kulaklıkların nasıl takilacagini, masasinin nasil açılıp kapandigini vs. vs. … Ben yardimci olmaya calisirken ve adama bildigim hersekilde onu anlamadığımı anlattığım halde adam bir turlu susmadı habire konustu.Benden biraz umudu kestigi anlarda diger yanındaki adama sonra da hostese hic durmadan Fransizca birseyler anlattı anlattı anlattı. Demans lı olduğunu düşündüğüm bu adama dayanamadım harakiri yapmamak icin THY hosteslerinden bugune kadar alamadigim buyuk bir destekle ucagin arka bolumundeki bir baska koltuga yerlestim.
İlişkilerin tümünde bu böyledir,
Dilini anlamadığınız biri surekli bilmediginiz dilinde size birsey anlatmaya calisirsa ve bunu yapmayı zamanında birakmazsa, ne kadar severseniz sevin onu terkedersiniz. Hareketle anlaşmanın kısıtlı bir faydasi disinda anlamı yoktur.
Örneğimden Yola çıkarak
(Durum – Demans) + (Algi düzeyi + Çaba) = Anlamlı
(Durum – Demans) + (Algi düzeyi) = Gereksiz
(Durum – Demans) + (Çaba) = Anlamsız
(Durum) + (Algi düzeyi + Çaba) = Harakiri
(Durum) + (Çaba) = Harakiri
[((Durum – Demans) x ( Duygusallık + Cinsellik + Güzellik)) ≥ (Algi duzeyi x (Çaba + İstek )) = Anlamsız ]
"Masal" sa eger "avunmak" sa
"Gecici"yse, "nafile"yse, hatta "fani"yse,
"Kabullenmemek"se, "red"edebilme gucuyse,
"Maglup"olmama cabasiysa, "sanilan"sa,
Zeka gosteren "manevraysa",
"Dus"se, "utopik"se,
"Uydurmak" sa "eglenceli"yse,
"Yalan"sa yalani sevebilirim...
"Sacmalik"sa bana gore degil...
Dunden beri 5 dakika, omrum kalanindan 1 gun gecti.
Ayni yerde, benzer anda farkediyorum, kalanin az, gecenin f"az"la oldugunu...
Uykumda sarj oldugumu, cevremle guncellenip isimle masturbasyon yaptigimi...
Sence sorun donanimsal mi yoksa yazilimsal mi?
Sonu “sız” la biten hersey gibi kararsızlıkta cok boktan. Caresizlik bende bakiyken, karar verememe durumu benim icin yeni. Nihai kararları verememek, sürekli değiştirmek pek bana göre değildi. Alternatiflerimin fazlalasması bunun sebebi olabilir.
“Çaresizken bükülmezdim, alternatiflerle bükülebilir oldum.”
En iyi bildigim durumlarda en yakınımdakilere yardımcı olamama hadisem bununla ilişkili.Benden bildiğim konularda yardım isteyen benden nispeten uzak kişilerin yönelimleri benim onlara faydamı arttırıyor. Yaptıkları seçimlere ulaşmak için yardım isteyenlere alternatifleri düşünmek zorunda olmadığım için ciddi faydam dokunuyor. Ama faydam aranan konuda bana tam teslimiyet söz konusu olduğunda, tüm alternatifleri düşünerek “sız”ların tam ortasında kendimi buluyorum. Her düşündüğümün boktan yanlarını görüp diğer seceneğe yöneliyorum. Bu mevcut “n” sayıda seceneklerin beni karara götüren kararlılıkta birer birer eksilmesi gerekirken bende “n-1 = 5dk sonra yine n “
n bileyim ben…
Bu sozu icten soyleyen ve hakkını vererek uygulayanlardan misin?
Argosu bence “siktiret” tir. Kafayi veya anı mesgul eden “herneyse” bu sihirli sozden sonra yok olur. Endikasyonu çok geniş çalışma mekanizması cok basittir. Bezmiş kişiler için otomatiktir. Kendikendine de soylenebilen bir söz olsa da baskın bir öneri şekline dönüşüp,gidecegi yeri cok az sapma ile bulabilen güdümlü gibidir. Argosu ve kendisi için sonuna doğru olan “e“ nin kullanimi cok mühimdir, uzatilan olcude güven verir, muhatabını gamdan kederden uzaklaştırır. Son derece tehlikeli olup dikkatli kullanılmalıdır, adami olume goturur.
Zamanın kendine bırakılmasını istediği tüm duygu durumları için uydurduğu en dolu sözdür.
Bosveremiyorum…
Sensizlik ‘o’ kisiyle tanismadan onceki zaman icin gecerli olabilir. ‘O’ nun yasamina girmesi ile artik onsuzluk soz konusu olamaz. “Yok” luk durumu fiziken etrafinda olamamak ile birlikte fikren de icinde mevcut olmamaktır. Bedenin eger “o” nun farkina ve tadina vardiysa artik onsuzluk olmaz.
Deney ile aciklamasi,
1 kilo sensizlik mi agir 1 kilo pamuk mu?
Pamuk.
Bu durumda sensizlik manevi bir durumdur
Sensizlik kargolanabilirmi?
Hayir. ustteki deneyin saglamasidir.
"Bül"ümsel aciklamasi,
Mahrumiyet kisiye gelistirilen toleransdir.Kendinizi uyarladiginiz bu kisi yaninizda degilse onun fiziksel yokluguna karsi bir tutum gelistirmis olursunuz. Bu yetinememe durumu bir eksiklik gibi hissedilir cok yogun bir ozlem duyulur. Manevi derinligi fazla bir izdir. Azliktir ama hiclikle karistirilmamalidir.
Duygusal aciklamasi,
Isik eksilir kapidan,bana garip sekiller kalir.
En sevdigin havai fisekleri atar dururum...

Zaz dinlemeliymisim...
Kisa sacli fransiz bir kadinin Fransizca konustugunu duyacak kadar yakin olmak Fanta reklaminda turuncu esarp sallayanlari ic camasirlarini salliyormus gibi gormeye benzer. Algin degisir Akdeniz olur, dunyanin en guzel kadinina gulumsersin. Bu etkiden kurtulmak icin Fransizca faktorunun ortadan kalkmasi gerekir. Bu uyaran kalkinca hatun vasatlasir artik onun icin kahraman olmaya gerek kalmamistir.
Zaz cok iyi geldi. Her zaman tavsiyeleri bana iyi gelir...
Ama bazilari icin bu ve bunun gibi faktorleri ortadan kaldirip mevcut durumu dogru algilamak mumkun degildir. Hatun icin aninda kahraman olmak isterler, omo reklamindaki bucur gibi onun bunun dondurmasina,icecegine tren gibi carpip o gereksiz imzayi gereksiz bir yere alirlar. Cevresindeki herkes icin "koduuumun salagiyken" bu kozalaklar icin "kirlenmek guzeldir".
Zaz bitti, enkaz dinlemeliymisim
Son zamanlardaki ucak yolculuklarim yanima en az bir deli denk gelmeden gecmez oldu. Aslina bakarsan tek olmadigim yolculuklarim yanimdaki kisiyi secme sansini bana verdigi icin keyifli gecer. Kendimle vakit gecirecegimi zannettigim ucak ve pesi sira tren yolculugumun ucak kismi hernedense ve herseferinde en az bir deli tarafindan sabote ediliyor. Nasil mi? Formule ederek anlatmaya calisayim.
Ortada oturmaktan nefret etmene ragmen tum ucakta yer olmama olasigini dusun bunu solundaki Moldovali Turkce bilen bayan doner ustasiyla carp ve sagindaki abdestin yararlarini sayan Almanya emeklisi haci yagiyla terbiye edilmis amcayla topla. Bunu yaparker 190 cm boy ve 90 kg yi sabit al ve sonrasinda sagindaki 130 kg ye oranla. = Sen soyle
"Sen hic mi laftan anlamiyon" diye sagindaki Fransiz kiza 4 kere sorduktan sonra sira bana gelmesin diye dua ederken kulagimdaki kulakligi cekip bana sasi sasi bakarak sen Turkce anliyonmu diye soran dislek tombul kadini hak edecek ne yapmis olabilirim? Ve neden tum yolculuk boyunca beni deli deli izler?
Su siralar bu duzenegin tetiginin Turkce oldugunu dusunuyorum. Tren kisminin huzurlu gecmesi bu tezin saglamasidir!
Sarap siselerime bakarken, yazilarimi daha uzun yazmaya karar verdim. sebebi onlar aslinda bu anlatim seklimin. Onlar kimler mi
Egeo Cabernet sauvignon
Sarafin Cabernet Sauvignon
Umurbey Sauvignon
Vinolus Chardonnay
Bu gun is cevremde fedakarlikla ilgili bir tartismaya tanik oldum. Bu sidik yarisindan anladim ki “feda“edilen den cok “kar” edilen kisim onemli. Bes dakika gecmedi aradan, bu tartismanin icindeki unsurlarla kendimi degerlendirdim. Cikan sonuc beni bir kahraman yapti ama bunun sorumlulugunu alamadim, beni affedin.
Bugun gittigim bir universitedeki bilgisayarda “Bilgisayara program ve dosya yuklemeyin. Bilgisayar kapatilip acildiginda silinecektir” yazisini masaustu yapmislar. Tam benim mekanim diye dusundum ben zaten dosyayi yukledikten 10 dk sonra ne yukledigimi bile unuturum. Bu yazi, ben ve benim gibiler icin degildi, ama eve geldigimde gomlek cebimden cikan yazi (ev icin almam gerekenlerin listesi) tam anlamiyla benim icindi, keske daha once soyunsaydim.
Bu arada oglen rakisi gibi yoktur…
Az is, bol sarap sonrasi alerjim olan kanepede mutlu mutlu yatip bugun beni keyiflendiren gulusunu dusunuyorum, ama cok kasiniyorum. Sahip-kole iliskisine bilimsel dayali garip isime az uykulu gittigim gunler kotudur, ama su an umursamiyorum. Bu muzikle bir kadeh daha icilir kararini verdim, isigi biraz daha kistim.
Kisa anlatan blog ararken uyurum yine.
Ozgur sandigin iraden,tercihlerin senden, kimyandan sandigindan fazla etkileniyorsa, kontrolsuzse...
Algi duzeyin, kader sandigin, kalitimla dusundugunden fazla iliskiliyse...
Ve hatta bunlari anlamiyorsan...
Merhaba
Senin isin vardı ama benim bir sigaram daha yoktu. Ertelediğin anın altında o an tarif gerektiren duygular vardı. Az evvel biri bana “hiçbir şeyi ertelememem” hakkında öğüt vermişti. Ertelememiş, ertelenmiştim. Olabilir dedim kime kızacağımı bilemedim.
Peki şimdi ne olacaktı?
a) Mal gibi sigara alacaktım (selektörüm olmaz)
b) Mal gibi bekleyecektim (beklerken unuturum)
c) Mal gibi içmeye devam edecektim
d) Mal gibi kalakalacaktım
Hatırı sayılır bir Bok Böceği olarak üzerimdeki yükleri daha da arttırmak için içeri girdim, kıllı bir mekanda mal gibi içtim . sanırım (c) olacak...

Dun elimde catal uzerimde kirmizi battaniye televizyondaki kizin yine mi bamya demesine sevinirken icimden "beni severmis o" yu dinlemek geldi!sarap sonrasi arada bir olur .Hep usenirim ama bu sefer usenmedim gittim asagidan makinayi aldim.Sarj olurken cikardigi sese uyuz olmam nedeniyle pili biturlu dolamayan aletle 3lu kanepede kala kaldim. Moron isi mirildanirken sarp sordu -neyapiyosun? Abuk dialoglarimizin sonunda kendimi arkadasim es askadasim sek arkadasim essek... i soylerken buldum.Neye niyet neye kismet...
Ongorulenle sonuc hep farklidir, umulan olmaz, tam zamaninda diye birsey yoktur!
Önce çevreme sonra kendime kızıyorum döngüm bu. Alışkanlıklarımdan vazgeçebilirdim, şimdi geçemez oldum. Sebebine uygun geliştirdiğim tutumları unuttuğum için sebep aramak da benim için yol değil ..:) Ne mi olacak?
Her zaman doğru söyleyen oğlum inanılmaz şekillerde anlatıyor aslında…
“- İşe gitme kaybolursun..” “- sen ayı ol..”
Hayatıma naylon bir torbanın arkasından bakıyormuşum gibi.
Aşinayım ama sahiplenilmemiş.
Kendimin taraftarı olmadan,
bozumtırak yaşamış,
gölgem yaramazlık yaparken tanımamışım.
hayatım vatansız!
Alın hepimize sağlam eşek muhabbeti dolu bir gece daha. Beni şanslı kılan da bu olsa gerek. Bu günlerin çokluğu. Daha doğrusu bu muhabbetlerin öznelerinin çokluğu...Anlattığından çok dinlemek ve benimle akıllıca uğraşılması… Çok ama çok şükür. Son derece keyifli bir ömür, tabi boktan taraflarını saymazsak:) bende çift bilmem ne yapıp tek sayıyorum ne yapayım??
Gülmek ata sporummuş gibi sanki dalga geçmek ise alışkanlığım. Bazı hususları da boş veriyorum ne yapayım??
Önem sıram değişti gerçekleri anladım :) İdare ettiğim sürece sorun yok. Gerçek sandıklarım varsın gerçek olmasın çok da s.kimde ne yapayım??
vakt-i kerahet geldiginde aklima dusen mendebursun. Müptedi zamanlarimin bas agrisi, uhreviyatimi tetikleyensin. Gece nefasetim, muhabbetimin erbabisin…

10 print “İçim de mutlu olmak istiyorum” [enter]
syntax error
10 print “İşim de mutlu olmak istiyorum” [enter]
fatal error
10 print “İşim de mutlu olursam içimde de mutlu olurum” [enter]
systematic error
10 print “Hem de hemen mutlu olmak istiyorum” [enter]
runtime error
10 print “İçince mutlu oluyorum” [enter]
critical system error
10 print “Mutlu olduğum anları unutuyorum” [enter]
database error
10 print “seratonin,öfke,sabir,tutku...” [enter]
disk error
20 goto 10
Sarp
uykumda esner gibi
Sarp
sonumu ona saklar gibi
Sarp
sampiyon takimin soyunma odasi gibi
Sarp
semsiye cukulata getiren babamin ayak sesleri gibi
Sarp
dunyayi kurtarmis gibi
Sarp
hic kavusamamis gibi
Sarp
ben gibi...
Windows’ u ,Office’ i Türkçeleştirenlerin beni de Türkçeleştirmesi hiç fena olmazdı. İçimdekilerin tam karşılığını bir tek onlar bulacakmış gibi geliyor.
İşin kötüsü benim yüzümden bizim ayı potağıda buna ihtiyaç duyacak gibi …
Aylardir hesapladim,didindim... sonunda ne olacak? Cabaladigim aylara kiyasla beklenmesi gereken sure cok ama cok kisaldi ama bunu icime kabullendirmekte zorlaniyorum. Telkinlerimin sabirsiz bunyeme faydasi yok.
iyi olani umup dua ederek bekliyorum.
Farkli, keskin yanlarim cok cabuk gorulebilir ama ne derece kabul edilebilir?
Kendimi ifade edisim niye bu kadar tehlikeli?
Niye tersyüz'üm?
Kisilik ozelliklerim ve bunlari kullanis seklim gelecekte bana ne getirecek???
iyi olani umup dua ederek bekliyorum.

birseysizim ve her nesizsem bu bende yoksunluk etkisi gosteriyor. icimdeki cekilmenin fiziksel yanı cok sinsi.
birde dengemi bozan donme hissim var ki sormayin.
yolculuklarim, ayriliklarim.
ickim, uykum.
Musti’ nin kedi olduğunun 34 yaşında farkına varan ben ,kendimin farkına nasıl varabilirim??? Gerçi bunun farkındalığımdan çok unutkanlığımla da ilişkisi olabilir.Bilemiyorum.. Her kişilik gelişimi ile ilgili eğitimde karşıma çıkan farkındalık şu sıralar biraz kafamı kurcalar oldu. Dışarıdan kendime bakmaya çalıştım.Bunu yaparken ki tarzım hatalı olabilir çünkü sürekli kötü yanlarımın farkına varır oldum. Olaylardaki farkındalıklarımın ise sözel karşılığı yok.
O kadar yürekten beklediğim hareketler var ki yaşamdan geleceği hayal etmekten kendimi alamıyorum. Bu hayallerimin gerçekleşmesinin farkındalıklarımla olan ilişkisinin farkındayım…
Gozler, omuzlar ve ayak bilekleri...
Bircogunuz icin manasi olmayabilir,ama bende anlamli. Bunlarin fetish cagrisimlari olsun istemem, cunku benim icimde sevgi kodlu. Apacik bir ifade desise yok!
Kim bilir uyusmayı?Kim bilir karincalanmayi?
Ben bilirim...

Düsüncelerimizi, tavirlarimizi, davranislarimizi, tutumlarimizi, öngörülerimizi ve hatta hislerimizi duygularimiz etkilemiyor mu?
Ağlamak ve gülmek erişkinlere göre birbirinin zıttı iki duyguyken cocuklara göre neden birbirlerine cok yakin duygular? Aglayan bir yetişkinin gülmesi ani değil bir geçiş süreci işidir. Ama çocuklarda oyle mi? İçli içli ağlarken bir saniye sonra katila katila gulerler...
Psikolojik ve zihinsel saglik durumumuz ile dogrudan iliskili olan duygularimiz biz büyüdükçe kutuplasiyor olabilir mi?
Unutulmamalidir ki dilimizin yettiği ölçüde duygulari tanimlayabiliriz. Bu anlamda çocuklarin duygularini ifadeleri güc olmalı. Belki duygusal geçişleri bize ani gelirken kendileri acisindan yumusak bir gecis soz konusu olabilir...Peki ya boyle değilse ve duygularimizin saf hali ayniysa? Bu durumda duygularimizi çeşitlendiren ve yasanma süreleri ile oynayan bizleriz.
- Baba gelirken bana samuray kılıcı al oldu mu?
- Bir de itfaiyeci elbisesi
Konuşmayı bilmeyen bacak kadar bile olmayan birine boyundan buyuk sorular sorma deliligini yaparken bunu yapmamam gerektigini anladım. Konusmama devam etme kararı aldım ama soru sormayacaktım. Ben konusurken kocaman, çekik gözleriyle bana bakıyor, arada bir elele tutusuyorduk. Kimi zaman kafasiyla muzige eslik ediyor, konusmamin en olmadik yerlerinde guluyordu. Hafif gıcık oldum ama sonra onu sıktıgımı farkettim. Acaba anlatiklarimin ictenligi konusunda suphesimi vardi? Hakli olabilirdi...
Tercihlerin ve algilama duzeyinin onemini geride kalmis şıklarda gormek pek iyi olmadı. Gecmisde o donem için sahip olunan kavrama ve karar yeteneği gelecekte umulani çagirmamisti.
Aslina bakarsaniz benimki farkli bir kabullenme ve sahiplenme arayisi, undo tusu arayisi degil.
Tabi ben bunlari ona uzun uzun anlattim...
Sarp a gore ilk 5
1 - Bitter:Sweet – Dirty Laundry
2 - Iggy pop – The passenger
3 - Poncho Sanches – El Sabroson
4 - Steve Miller Band – Joker
5 - Livin on a player (unplugged)- Bon Jovi

“Nereye donersem doneyim popom hep arkada kaliyor”
Kendimi tariflerken yukardaki slogan benzeri “mem”ler kullanmak gerekliliği duyuyorum ki daha az cumle kullanayim. Bunu genlerimden silmenin bir yolu da yok zaten.
Hafizamin apoptozu devam ederken, hayata esek arisi gibi bakiyorum fikri uretime pek gerek yok gibi şu aralar...
Meslek hayatimin ise koza donemindeyim, hicbir zaman olamadigim kadar sabirliyim. Tuhaf!
Sloganimdaki karamsarlik biraz kafa karistirici olsa da beni kemirmiyor.
İyi birseyler olacak ama biraz zaman alacak gibi...

Umdugun gibi olsun hersey kafani saga egdiginde dünya saga yatsin. Yataginin hep sicak bir yani olsun , kedi gibi huzurlu uyu. Şehla şehla sırıtacak konular olsun etrafinda, dudaginin sol tarafindan disin gorunsun. Tilkileşip çakal çakal gül, sol yanagindaki ufak cukurdan çakır keyif algila herseyi. Kocaman burun deliklerinden nefesin hic eksilmesin ve algi düzeyin ayni kalsin.
Guitar hero'yu yapan Activision firmasinin Allah cezasini versin! Elli takla atip ilk once jimnastik hero olmam gerekecek.
Read more...Kisa fitilim uzadi ama az degil biraz…
Vücudumun ve zihnimim savaş demesi biraz degil yanlız…
Hadiseler carpitilmis ve abartili icimde ama tetikleyen beklentilerim degil.
Asil kiskirtan zorbaliklar.

"benim teorime göre, hepimizde normal kişilik tarafından baskı altında tutulan ve nadiren açıga cıkan azınlık dürtüleri vardır...Dindar olma arzusu insanın dinsiz olduğunu düşünmesiyle son bulur....Azınlık dürtüleri kişiliğin zencileri'dir.Kişiliğin kuruluşundan beri özgürlüğün tadına varamadılar onlar,hep görünmez adam olarak kaldılar..."
"Her kişilik,toplanmış azınlık baskılarının biraraya getirilmiş halidir..."
Zar adam

Yanip sonen isiklardaki duman gibiydim,bilmedigi melodide sallanan tekne,seker hastasi yaslilar gibi.Boyumdan buyuk mecburi patikalarda beni kureyen,olumume sebep kar taneleri,haddinden agir aparkut gibi.30 cl lik efes,seratoninsiz obsesif,yuruyemezken icen ayyas gibi.
Yoksunlugunu benim kadar kim hissetti bu gece?
Kırmızı beyaz lobutlarina çarparken gecenin,
Sen ıtır kokar ay’la sevişirdin.
Oyun hamuru öfkelerle keyfime keder olur,
Bandrolsüz hafızamı sakız ağaçlarıyla süslerdin.
Ya kırpmaları olmasaydı, Mardin denizi gözlerinin...

“Bir koprude karsilasmis iki inatci keci hahahay hahahay ha ha ha ha ha hay” sarkisi, sinir bozucu nakaratina ragmen cok gereksiz bir duygu durumu “inat’in” omur torpusu oldugunu anlatmaktadir. Hafizasi cok iyi olan bu sacma huy beni her daim delirtebilir. Bu aliskanligin ozguveni fazladir ve cok bilmisdir.Anlamini azim, sabir ve kararlilikla karistirip bu huyuyla ovunen salaklar da vardir. Bu ozellikleri sayesinde cok sey kazandiklarini dusunurler ama yaptiklari sadece yildirmaktir.
Inat zorla oldurmaya ugrasilan bir durum için eseklere has bir irade sergilemektir.
Bana gore anlamlariyla zaman;
Zaman su gibi akıp gider. - Sular akar deliler bakar. - Gecmise takilan delidir.
Zaman en iyi ilactir. - Olunce kurtulursun.
Zaman siler herseyi. – Hepimiz olecegiz.
Zaman oldurmek. – Issiz bakkalin takimlarini tartmasi.
Zamanla alisirsin. – Dilatasyon.
Zaman asimi. – Ahiret.
Zaman kazanmak. –Azraile sempanzelik.
Zamana karsi yarismak. – Sigamadigin delige bir de kicina kabak baglayip girmeyi denemek.
Tam zamaninda. – Gec bosalma.
Tez zamanda. – Tabakhane.
Gel zaman git zaman. – Zaman makinesi. – Elektrikli sandalye.
Zamanla anlarsin. – Gencle sevisip uzecegine yasliyla sevis sevindir.
iki beyaz leblebi arasina sikismisti yagmur ve buzlu sise arkasindaydi istanbul mavisi. Ask ev yapimi bir kostum giymisti ve daha yol uzundu.Kalorisiz karisim ve içimizde kalan melodilerle ne kadar idare edebilirdi?
Zekanin olmadigi bir gezegene yolculuktu...
Calisip didinip adam olmustum. Sen bana adam deyince tuhaf olmustum.
Guzeldim, guzelsin...
Gote sokulan turnusol kagidi ciktiginda eger pembe ise asiksiniz demektir. Ask varliginin ispatı olan bu deneyi hic ama hic umursamaz, kendini hicbir zaman ispatlamaya calismaz. Kalabaliklarin kendi mevcudiyeti konusunda ikna olup olmadigi onun icin son derece onemsizdir. Onun maşasi; sevdigine ve dunya arazisi uzerindeki taniyip tanimadigi herkese askindan geberdigini iknaya cabalayan caresizlerdir.

Gicirdayan merdivenlerin saginda beyaz, ahsap, iki yana acilan kapisi vardi.Yer dosemeleri siyah beyaz baklava dilimli marleydi, ustunde arap adinda siyah bir kopek kosardi. Bahcesinde cocuklari baldirlarindan didikleyen kara horozu en alt kattaki deposunda hashaslari vardi. Bunlardan onemlisi evin annesi ve babasi sagdi.
Alti cocugu buyuten bu evin cati kati eskici dukkani gibiydi. Cuvallarin icine istiflenmis eski esyalar gizemliydi. Iclerinden cikanlar hep heyecan veren cok degerli seylerdi. Defalarca okunmus cizgi romanlar biraz kotu kokardi, kirik akordiyon calmazdi ama hepsi cok guzeldi. Eski somya o kadar buyuktuki...
Armut agacindan dusenleri dede tutardi. Toplanan meyveler ve yolunan tavuklarin yikanacagi bir cay,cayin hemen kenarinda camsiz, tek odali, beton, kapisiz bir yapi vardi. Ortaliklarda kopek gibi davranan bir koyun, daminda dev gibi inekler vardi. Yerlere koyu renk kirazlar sarkar, kimse kimseye karismazdi.
Sonrasinda ev istimlak* oldu bir tek yikik dokuk deposu karayolunun kosesinde kaldi.
* istimlak = legal istila
Hayattaki basit hadiseler icin dogru tutumlari bir turlu gelistiremedim. Govdem bunu basaramadi. Hep birseyleri unuttum ,kicimla daglari devirdim.Icim gibi disimda daginik tersyuz yasadim. Makarayi sevdim, dalga gectim.Kabullendiklerimin muptelasi oldum.
Bu durumda;
Umulmayani beklemeyin sikinti yerine kahkaha verin...

Benligimin dikiz aynasi, hayali arkadasim .En gecilmez tavrim, biskuvim. Gozlerim kısık gulusum, macarca ogretmenim.
Ellerinsiz kalamam...
bin sene sonra hicbirimizin yasamayacagi istanbul arazisi ustunde kalabalikken eski dostumun hatirlattigi deyimle beyoglunda “kendime geldim”. Bicogundan az biraz uzun olmam ve egimin verdigi avantajla bir cok kisinin goremedigini gordum, ve herkesten yavas yurudum. Hickimse tanimazken delilik yapmamak cok zor geldi. Oranin o saat icin delisi olsam kimsenin umurunda olmazdi...benimde olmazdi ama her nedense normal kaldim. Buzlu bademsiz normal olunmazdi bir suru yedim.
Alisilmis mekanlarda ,dostumla dunu sevdim iki kisilik ictim,sanirim uc kisilik yedim.

Eksik...hep iki eksik...
En azindan son zamanlarda hesap seven hallerimde bir dudak payi birakabiliyorum. Depozitoluyum artik.Pilli gecelerin tavsiyelerine uyar hallerdeyim. Bu uyumum bana bronz madalya getirir.
Kayin raylarimda yetişkin hayaller cektigim,
Ayni vagonlarda Onsekiz alti maneviyatimla caresizim.
Duygularin aktarilirken sifrelenmesinin daha iyi oldugundan emin olabilirsiniz. Herkesi baska yonlere gonderip hedeften uzak tutabilirsiniz. Bu sizin içinizde bullseye attıgınız gercegini ortadan kaldırmaz. Bu saklanma kendi acayipliginizi koruma yollarinizdan bir tanesidir, etkilidir. Gereksiz gurur oksanmalarina sebep vermeyen hiyerarşisi sıfır olan bir zemindir. Açık olmak istediginizde ise özenli olmalısınız ve unutmamalısınız karsinizdakinin algi düzeyi kurduğunuz cümle sayisini belirlermektedir. Ancak her duygumuzun izahinin olmadigini da kabullenmek lazım. Kaldi ki bu izah mevzu kendimizde dahi işe yaramayabilir,yaramıyor da.
Bu gibi durumlarda soru neden? ve nedir? ken cevap hep neyse* dir.
Sohbetlerin mimikli olmasından ziyade ayni arazide olmasi daha onemli olup zaman kisitinin olmamasi da faydalidir.
*izahı pek mumkun olmayan anlatım guclugu cekilen durumlar icin.
*aynı onem verilmeyen durumlar icin.
*detaya girmenin fuzuli oldugu durumlar icin.
*diskinin kurcalanip boncuk bulunamadigi durumlar icin
*kaçmak gereken durumlar icin
*s.ktiret diyemediğimiz durumlar icin.
Hepimiz bosverip basladigimiz gunden devam edelim,hersey eskisi gibi olsun...

Kendimi ifade ederken tasarruf cabam sanirim bende refleks haline geldi. Kontrolsüz ve hayatimdaki birçok etkiyle ilişkili. İçinde bulundugum duygu durumunun etrafinda fazla gezinmek istemiyorum en kestirme yoldan ifade çabası içerisindeyim. Keşke uzun anlatimlara tahammülsüzlüğüm olmasaydi. Yasadiğim beni “iz”lemiş anilari ifade edisim kimi zaman o kadar kisa oluyor ki yasadigim anin ortaklari o yaziyi baskasininmis gibi ‘bihaber’ okuyorlar. Aslina bakarsaniz benim icin bile bu sifreleri cozmek zor. Inanin...
Yazilarim veya siirllerimdeki her imge yasadigim sonsuz kucuklugun duygu durumumun gozumde canlanan taramalari. Kisa sürede yazilmazsa hafizamin silecegi cok fazla aranmamis parcalari. Mevcut bellegiminle cikan sonuc da bu oluyor.
Bazi seyler hic ama hic degismez???

Hatirladiklarim kisayollarim,
Bulanikligim seytantuyum olmus.
Onca acayipligimin icinde,
Vedamizdan yarim dudak beklemistim.
Bazi bosluklar var yaşamda ve o bosluklarda zaman yok.
Bu ahkam kesmek icin soylenmis bir soylem değil ama bunu izah etmek için kelam erbabi olmak lazim. Bu ilk anda yapistirma bir soz gibi ama anlamli.
Düş-ülen yerdeki hareket ≠ var oldugun arazideki hareket

Topal bar isigi
Agir aksak yuruyor,
Ahsap masamizin uzerinde
Kalp tikirtisi.
Cakirkeyif golgeler,
Beyaz dokunuslar,
Edepsiz ihtiyaclar...
Karamel ellerin hatirlatti
Sinsi zamani
Izli bedenime.

Tedirgin olup içimize saklandık,büktüğümüz aynalardaki akislerimizi gösterdik.
Aklımızdaki fikirler hep sıkıntılı,sıralamalar hep karamsar.Çok pis gizlerimiz var artık.
Çubuk krakeri tek tek yemeyi,çokomeli kocaman algılamayı özledim...

Bazı şeylere başlamak istemek, heves etmek birçoğu için yaşa uygun tavırlardan değildir. Hemen hevesini kursağında bırakırlar. Ne maymun iştahlılığın kalır ne yaşının adamı olmaman. Bu arayışar pek olumlu karşılanmaz. Anlamsız...
Aslına bakarsanız yaşımın adamı olmama konusunda haklı olabilirler. Yaşımın adamı olmadığımın, benden küçük yaştaki adamlara içimden gelerek abi yada kimi zaman benden birkaç yaş büyük adamlara amca derken farkına varmistim. Etrafımdaki çocuklar da bunun farkındalar. Benden küçüklere amca diyen gerizekalılar bana hep abi dediler.
Ve sonunda tek büyümüş olduğumu gösteren hitabımı aldım “baba”. Bu durumda artık maymun iştahlı bir amca olmaya çok yakınım.
Gittim bir fotoğraf makinası aldım şu SLR dedikleri b.ktan. Nikon da neymiş Olympus aldım tabi. Bir sürü ayarı var ve bu ayarların yazılı olduğu kitapcık demeye dilimin varmadığı b.ktan zımbırtı çok uzun.
Rüzgar ne yöne ben o yöne şu sıralar. İsmini hatırlayamadığım bir uzak doğu sporuyla uğraşan bir arkadaşımla o adı b.ktan sporu yapmaya karar verdim.
İştahımda çok açık yolda at b.ku bulsam yerim.

nefsine hakim olmaya çalışmak ne kadar zor bir mesai?
bunu yapabildiğini sanmak ne kadar büyük bir ahmaklık?
ertelemek veya bekletmek ne kadar yanlış seçenekler?
istediğini yaptığını zannederderken kendin gibi olduğunu görmek ne kadar anlaşılmaz?
senin kontrol altında tuttuğunu zannettiğin ne kadar çok şey kontrolsüz?
kabul et sen böylesin..
oluruna zamana bıraktığını zannet ki
herşeyi, bütün bu olacakların kendi istediğin olduğu gerçeğini unut.
istesen de istemesende nefsinin istediği olacak.

bukulebilitesi yuksek olan insanlar bulanik cikarlar. iyi kontralari vardir. mum arkasi guzelleridir. alkolun gevsek oyuncularidir. kimi zaman hayalcilerin utopik sevgilisidirler. onu gormek istedigi gibi goren insalarin paraziti fantastik yalancilardir.su gercek anlasilmali. bukulmez gibi gorundukleri surece sevilirler...
ve evet yeniden anlıyorumki bu dusuncemde haklıyım...

Takıntılı olmanın nasıl bişey olduğunu çok iyi bilen biri olarak boşvermenin ne demek olduğunu yeni yeni öğrenmeye başladım. Gamsız olmanın seratoninle ilişkisini bu yaşımda kavrıyorum. Bu biraz aspartamlı şerbet gibi, gerçek benden uzak ama belkide olması gereken bana yakın, kalorisiz.. mesai gibi her anımda benimle olan takıntılarımla gecen zamanlarımda artık kendimle ve çevremle uğraşmıyorum kimseyi yormuyorum, nonrem uyuyup konya kafalı bir hacivat olarak dinleniyorum.
Bu kalorisiz yasamın beni alkolden uzaklastırırken snickers a yakınlaştırmasını da hiç anlamış değilim ama aslına bakarsanız umrumda da değil.

Dinledigim radyoda bir psikolog nabza gore serbet vermeyi ballandira ballandira anlatiyordu. Bu salak psikologun karsindakini yine karsindakinin istedigi sekilde idare et demesi yerine kendini onun yerine koy demesini bekledim. Bu hadiseye kizmisligim henuz gecmemisken bir hayli bozuk olan ruh halime "Kendinden pay bic lafi" umamiyacagin kadar iyi geldi. Nabza göre serbet verip bu salak gibi olacagima kendimden pay bicerim...
Dinledigim radyoda bir psikolog nabza gore serbet vermeyi ballandira ballandira anlatiyordu. Bu salak psikologun karsindakini yine karsindakinin istedigi sekilde idare et demesi yerine kendini onun yerine koyun demesini bekledim. Bu hadiseye kizmisligim henuz gecmemisken bir hayli bozuk olan ruh halime "Kendinden pay bic lafi" umamiyacagin kadar iyi geldi. Nabza göre serbet verip bu salak gibi olacagima kendimden pay bicerim...
oyle seyler varki yasamda kirici ve izahi yok...
Read more....jpg)
Konusacak birini bulamazken soylenen onca soz kime dersin?
Herseyi basitlestirmeye calisirken durumu karmakarisik hale getiren kim?
Benim derdim kendimle...
Ben bir sizofrenim...
Bende...
Ne isterseniz yapabilirsiniz.
Ama sorun surda ne isteyeceginizi kontrol edemezsiniz.
Her davranisinizi onceden belirleyen arzulariniz ruhunuzun o kadar derinlerine islemistir ki, onlara dikkat bile edemezsiniz. Ve bu da sizi mukemmel bir kole yapar.
Bu nedenle, hayatinizi yasamaya devam edin. Ne isterseniz yapin.
Sadece 'isteklerinizin' tumuyle sizin kontrolunuzde olmadigi gercegi uzerine kafanizi cok fazla yormamaya calisin.
Herkesin kararli zannettigi onu oylece kabul ettigi hicbir kavram degismez ve kabul gordugu olcude gercek degil.
Algi duzeyi sanildigindan cok daha onemli...
Isik hizindan cok ama cok yavas, haliyle benim icin cok hizli gecen bir seneydi 2007. Egilip bukulen zaman beni de egdi buktu,geçmisle simdi karisti karmakarisik oldu.
Aslina bakarsaniz bu izafi kavramla, içimde herseyi siralamaya calisarak yasamaya devam etmekten baska yapacak birseyim yok.
Bosver diyemiyorum....
Dünya arazisine hala uyumsuz hala bulanık haller… Kar yagar kediler sarıya döner cekik gözler kocaman bir camın arkasından bakarak uzaklasırlar...iste hatiralar böyledir kapida 06 T bilmem kaç yazar bilmem kaç tarihinde bilmem ne sokakta bilmem hangi yöne doğru çeker giderler. Bu kadar bilinmezlik icinde bu bilmem ne yaptığım anım niye benimle kalır ???
Read more...Tepki olcmek icin savunulan komik mevzular. Cevaba sasirmak için sorulan yersiz sorular. Abuk umulmayani bekleyen zeka terazisi . uzerinde cubuklu forma, sadece o donem icin muptela olunan alkol cesidiyle yasanan gumus gri,ustu mavi kalin cift cizgili rastgele karanliklar.
Read more...
© Blogger templates ProBlogger Template by Ourblogtemplates.com 2008
Back to TOP