24 Kasım 2008 Pazartesi

Benden agir yorgan



Gicirdayan merdivenlerin saginda beyaz, ahsap, iki yana acilan kapisi vardi.Yer dosemeleri siyah beyaz baklava dilimli marleydi, ustunde arap adinda siyah bir kopek kosardi. Bahcesinde cocuklari baldirlarindan didikleyen kara horozu en alt kattaki deposunda hashaslari vardi. Bunlardan onemlisi evin annesi ve babasi sagdi.

Alti cocugu buyuten bu evin cati kati eskici dukkani gibiydi. Cuvallarin icine istiflenmis eski esyalar gizemliydi. Iclerinden cikanlar hep heyecan veren cok degerli seylerdi. Defalarca okunmus cizgi romanlar biraz kotu kokardi, kirik akordiyon calmazdi ama hepsi cok guzeldi. Eski somya o kadar buyuktuki...

Armut agacindan dusenleri dede tutardi. Toplanan meyveler ve yolunan tavuklarin yikanacagi bir cay,cayin hemen kenarinda camsiz, tek odali, beton, kapisiz bir yapi vardi. Ortaliklarda kopek gibi davranan bir koyun, daminda dev gibi inekler vardi. Yerlere koyu renk kirazlar sarkar, kimse kimseye karismazdi.

Sonrasinda ev istimlak* oldu bir tek yikik dokuk deposu karayolunun kosesinde kaldi.

* istimlak = legal istila

5 yorum:

le phenix Pazartesi, Kasım 24, 2008  
Bu yorum yazar tarafından silindi.
bOz Pazartesi, Kasım 24, 2008  

1- simdi bende okudum "vardi" konusunda haklisin benimde kulagimi tirmaladi.
2- Aklimda kalan fotograftan yola ciktigim icin olabilir. Hafizam yetersiz. :)
3- Olabilirdi belki evet.
4- o da olablirdi belki evet.
5- Kotu kokuyorlardi buna yapcak bisey yok. Ne zaman o cizgi romalari dusunsem o kokuyu duyar gibi oluyorum.
6- Onlar senin dedenin ve senin anilarin benim degil. Aklimda kalanlari yazdim.
Yorumlarin icin tesekkur ederim canimin ici...

shadowboxer Pazartesi, Kasım 24, 2008  

şimdi ben biraz asabi bir tip olduğumdan bu yazdıklarımda karakterimin bu değişmez özelliğinin mecburi izlerini taşıyacak olabilir ama (bilmem cümle tatmin edici miktarda uzun mudur yoksa daha devirip peşpeşe ekleyeyim mi?);

yazı böyle bir şey midir? yorum yapma hakkı "orası öyle olsaydı, burası böyle olsaydı" diyebilmek için tanınmış bir şey midir? yazar kişi (yazan da diyebiliriz gönlünüze göre), okur kişinin keyfini düşünerek mi yazar/yazmalıdır?

saçmalık arkadaşım bu açıkça saçmalık.. gönülden geçeni yazarsın hele ki yazdığın şey bunca öznel bir şeyse.. yoksa çizgi romanın kokusunu kimin nasıl canının çektiğini düşünerek yazacak olursan ona "dikteci" denir, dileğe göre arzu halci de olabilir..

boz yine de kibar bir kimse, teşekkür bile etmiş, ben olsam direk silerdim şu yorumu!

le phenix Salı, Kasım 25, 2008  

abicim senin söylemek istediğimi anlamış olman ve yazını okuyanların kafasında uçuk yanlış anlamalara yer vermek istemediğimden yorumu sildim...
yazı nedir?bir anı öyküleştirilip neden yazılır?eleştiri niye yapılır?yapılan herhangi bir eleştirinin yada yorumun temelinde ne yatar?saçmamıdır değilmidir?gibi soruların cevaplarını da sevip saydığım BOZ'un bloğunu tartışma platformuna çevirmemek için yazmıyorum.
**bi koşu çocukluğuma götürüp getiren yazı için de tekrar tekrar teşekkür ederim canım abim...
("-yazı okuyucuyu çocukluğuna götürüp getirmek zorunda değildir tamam mı?
"-yaa zaten benim bi gidip gelesim vardı ben öyle söylemek istemedim..." )

NazliK Salı, Kasım 25, 2008  

konu ne olursa olsun ben çok sevdim o satırları hatta en çok da kötü kokan çizgi romanları sevdim çünkü ne demek istediğini fena halde iyi anladım...Ne güzel kelimeler, ne güzel ifadeler, unutsan bile ne canlı anlatım..Çok güzel yazmışsın canım benim!

  © Blogger templates ProBlogger Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP