Deli Mıknatısı
Hayatimda standart, bir yurtdışı uçuşumda yanıma yaşlı bir Fransız oturdu. Adam bana Fransizca birseyler anlatmaya calisiyor. İlk basta yardimci olabilecegimi dusundum cunku insanlık o an ölmemisti. Dağıtılan kulaklıkların nasıl takilacagini, masasinin nasil açılıp kapandigini vs. vs. … Ben yardimci olmaya calisirken ve adama bildigim hersekilde onu anlamadığımı anlattığım halde adam bir turlu susmadı habire konustu.Benden biraz umudu kestigi anlarda diger yanındaki adama sonra da hostese hic durmadan Fransizca birseyler anlattı anlattı anlattı. Demans lı olduğunu düşündüğüm bu adama dayanamadım harakiri yapmamak icin THY hosteslerinden bugune kadar alamadigim buyuk bir destekle ucagin arka bolumundeki bir baska koltuga yerlestim.
İlişkilerin tümünde bu böyledir,
Dilini anlamadığınız biri surekli bilmediginiz dilinde size birsey anlatmaya calisirsa ve bunu yapmayı zamanında birakmazsa, ne kadar severseniz sevin onu terkedersiniz. Hareketle anlaşmanın kısıtlı bir faydasi disinda anlamı yoktur.
Örneğimden Yola çıkarak
(Durum – Demans) + (Algi düzeyi + Çaba) = Anlamlı
(Durum – Demans) + (Algi düzeyi) = Gereksiz
(Durum – Demans) + (Çaba) = Anlamsız
(Durum) + (Algi düzeyi + Çaba) = Harakiri
(Durum) + (Çaba) = Harakiri
[((Durum – Demans) x ( Duygusallık + Cinsellik + Güzellik)) ≥ (Algi duzeyi x (Çaba + İstek )) = Anlamsız ]
